Cumhuriyet döneminin ilk ‘1 Mayıs Marşı’nın hikayesi – Tutku Sönmez

Cumhuriyet döneminin ilk ‘1 Mayıs Marşı’nın hikayesi – Tutku Sönmez

01/05/2020 Kapalı Yazar: Tutku Sönmez

Anadolu coğrafyasında ilk kez 1905 yılında İzmir‘de kutlanan 1 Mayıs, İstanbul‘da ilk kez 1912 yılında kutlanır. Daha sonra 1 Mayıs, “Amele Bayramı” adıyla ilk kez 1921 yılında kutlanır ve Cumhuriyet‘in ilk yıllarında da bu adla üç kez kutlanır; 1924, 1925 ve 1927‘de. Ardından 1976 yılında Taksim‘de ilk kez kutlanacağı güne kadar meydanlar sessizliğe bürünür.

Cumhuriyet tarihinin ilk 1 Mayıs‘ı 1924 yılındadır. Bu 1 Mayıs, Umum Amele Birliği‘nin organizasyonuyla kutlanır. İş mevzuatını düzenleyecek olan Mesai Kanunu‘nun ilk toplantıda kanunlaştırılmaması sebebiyle Amele Bayramı‘nı sokakta gösteri yürüyüşleriyle kutlamama kararı alan Umum Amele Birliği 1 Mayıs programını açıklar. Yerebatan’daki kızıla büründürülen genel merkez binasında yapılan törenin ardından, genel merkez önünde bandolarla işçi marşları çalınacak ve sonrasında da Umum Amele Birliği yöneticileri işçi derneklerine ziyaretlerde bulunacaklardı.

Umum Amele Birliği, sokakta kutlama yapmayacağını duyurmuş olsa da Polis Müdür Vekili Kamil Bey‘in İstanbul‘daki tüm karakollara yolladığı emirde ‘her türlü gösteri ve kutlamanın‘ engellenmesi bildirilmiştir. İşçilerin kırmızı rozet takmasını kararı alınan 1 Mayıs etkinlikleri yasaklama nedeniyle sadece bina içerisinde kutlama yapılabiliyor.

1925 yılına gelindiğinde 1 Mayıs örgütlemesi bu kez “Amele Teali Cemiyeti” tarafından yapılır. 1 Mayıs günü Amele Teali Cemiyeti’nin merkez binası önünde toplanan işçiler, önce konuşmalar ve şiirlerle bir kutlama yapacak sonrasında Hükümet Konağı’nda valiye taleplerini aktaracaktır. İşçiler, bu görüşmeden sonra da Sirkeci, Eminönü, Karaköy istikametinden Şişli’deki Hürriyet-i Ebediyye tepesine doğru yürüyüşe geçip bayram kutlamalarını bu tepede gerçekleştirmeyi planlamışlardır.

Polis Müdüriyeti’nin kabul etmediği bu talepler karşısında Amele Teali Cemiyeti “geri adım atıp” Şişli yerine Kağıthane’de bir kutlama yapılması ve Amele Teali Cemiyeti Genel Merkezi çok küçük olduğu için Divanyolu’ndaki Cumhuriyet Gazinosu’nda bir tören yapılması için alternatif bir teklif yapar ancak bu teklif hızlı ve kesin bir şekilde reddedilir.

Bu teklifin de reddedilmesi üzerine Amele Teali Cemiyeti zorunlu olarak genel merkez binasında bulunan salonda kutlama yapar. Salon üzerinde “Türk Amelesi İrticaya karşı Amansız Bir Mücadele Açmalıdır“, “Burjuvazinin Zulmünü Protesto Ediyoruz“, “Mürteciler, Muhtekirler, Kapitalistler, Emperyalistler Kahrolsun“, “8 Saat İş, 8 Saat İstirahat, 8 Saat Uyku“, “Bütün Dünya İşçileri Birleşiniz!” gibi sloganlar yazan pankartlarla donatılır. Yakalarına kırmızı kurdele takan işçiler, 1 Mayıs’ı bu şekilde kutlar. Kutlamalar sonrasında Amele Teali Cemiyeti işçilere “Mayıs 1 Nedir?” broşürü dağıtır.

Dağıtılan bu broşür nedeniyle Amele Teali Cemiyeti’nin yöneticileri gözaltına alınır ve Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından “Komünistlik teşkilat ve propagandasını yapmak suretiyle dahili emniyeti ihlal ve binnetice hükümet şeklini değiştirmeye matuf fiil ve hareketlerde bulunmak” suçlamasıyla cemiyet yöneticileri 7 ila 15 yıl arasında kürek cezasına mahkum edilir.

Şeyh Sait İsyanı, Takdiri Sükun Kanunu vb. gelişmelerden dolayı 1926 yılının gergin siyasal atmosferi sebebiyle 1 Mayıs kutlamaları yapıl(a)maz. 26 senesinde 1 Mayıs sadece gazete haberlerinde bir kaç satır şeklinde yer alır.

49 yıllık sessizliği öncesinde kutlanan son 1 Mayıs ise 1927 yılındadır.

Amele Teali Cemiyeti’ndeki tramvay işçilerinin valiliğe yaptığı başvuru sonucu ‘Toplu taşıma araçlarının aksamasına sebebiyet vermemek‘ şartıyla ‘Amele Bayramı’ kutlamalarına izin verilir.

1 Mayıs 1927 sabahı Amele Teali Cemiyeti Genel Merkezi, önceki yıllarda olduğu gibi kızıla büründürülmüş ve çeşitli pankartlarla donatılmıştır. “Amele Cumhuriyetin Hadimidir” ve “8 Saat İş, 8 Saat İstirahat, 8 Saat Uyku”, pankartlarda yer alan sloganlardan bir kaçıdır. Ceketlerine kırmızı kurdeleler iliştirmiş işçi temsilcileri, Amele Teali Cemiyeti’nin Babıali’deki merkez binasına gelerek kutlamalara katılır.

Temsilcilerin selamlamalarının ve konuşmaların ardından, temsilcilerden biri Cumhuriyet tarihindeki ilk ‘1 Mayıs Marşı‘nı okur. Salonda bulunanlar da marşa eşlik eder. Sözleri kim tarafından yazdığı bilinmeyen bu marşın güftesi şöyledir:

“Hoş geldin ‘Bir Mayıs’ işçinin günü
Dağıt rüzgár gibi gönülden gamı
Karakış günleri yansın kül olsun
Kırmızı çiçekli bahar uyansın
Hoşgeldin. Bir Mayıs ey ulu münci 
Kurtuluş yolunun ilk dönemeci
Bir Mayıs bize şiar getirmiş
Yaşasın yaşasın sekiz saat iş
İş sekiz saat, uyku sekiz saat 
Sonra sekiz saat ders ve istirahat
Bir Mayıs Bir Mayıs ilk dileğimiz
Yaşatacak seni tunç bileğimiz”

Okunan bu marşın ardından işçilerin sorunları üzerine görüşmeler yapan işçi temsilcileri daha sonra gruplar halinde vapurlara binerek eğlenmeye Kağıthane’ye giderler. Kağıthane çayırında bir futbol müsabakası yaparlar; Amele Teali Cemiyeti’nin “İşçi Spor’men Kulübü”yle, Bağdat Demiryolları amelesi sportmenleri bir araya gelerek takımları oluşturur. Maçın ardından işçile Amele Teali Cemiyeti Spor’menleri aşağıda yazan şu marşı söylerler:

“Alnımızda yanan gençliğin tacı
Yorgunluğun anasını satarız
Elimizde neşemizin kırbacı
Efkarı önümüze katarız.
Coşkumuz kudretli, gönlünüz temiz
Tükenmez yolları tüketiriz biz
Ne saray hamam, ne han isteriz
Nerede gün batarsa orada yatarız”

1927 yılının Ekim ayında ise Amele Teali Cemiyeti’nin işlemlerinde yolsuzluk olduğu gerekçesiyle kayıtlarına, defterlerine el konur, sorumlular hakkında ise soruşturma açılır. Kısa bir süre sonra da dönemin diğer sendikalarıyla aynı kaderi paylaşarak, kapatılır.

Amele Bayramı, günümüzdeki adıyla ‘İşçi Bayramı‘ olarak 49 yıl sonra ‘1976 Bir Mayısı‘nda İstanbul’da Taksim Meydanı’nda kutlanacağı güne kadar sessizliğe bürünür.

1927 yılındaki 1 Mayıs’ta okunan Cumhuriyet tarihindeki ilk ‘1 Mayıs Marşı’ bugünlere kadar yazılı kaynaklar üzerinde geldi ancak bestesi ve söylenişi soru işareti olarak kaldı.

Yıllarca tarih sayfaları arasında kalan bu ‘1 Mayıs Marşı’, 2013 yılında Hasan Salih Nurcan tarafından bestelendi ve seslendirildi.

Aşağıda yer alan videodaki anekdota göre; Hasan Salih Nurcan, bir arkadaşının sayesinde 1927 yılındaki bu 1 Mayıs Marşı’na ulaşır. Marşın bestesini bulamadığını söyleyen arkadaşının isteği üzerine Nurcan sözleri marş formatında besteleyerek seslendirmiştir.


Kaynakça

Toprak, Zafer, İstanbul’da Amele Bayramları – 2 – Cumhuriyet’in İlk Yılları, İletişim Yayınları, Tarih ve Toplum, Temmuz 1987