“Çocuklara Türküler” albümünün yapımcısı Volkan Kaplan: ‘Türkülerimiz çocuklara emanet’ | Söyleşi

“Çocuklara Türküler” albümünün yapımcısı Volkan Kaplan: ‘Türkülerimiz çocuklara emanet’ | Söyleşi

22/04/2020 Kapalı Yazar: Damla Yılmaz

John Dewey’in “çocuk, kültürden evrensele doğru bir yol ile eğitilmeli” sözünü referans alarak, Türkiye’nin her bölgesinden halk türküleri içeren kılavuz bir albüm niteliği taşıyan “Çocuklara Türküler” 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda dijital müzik platformları üzerinden yayınlandı.

Çocukların türkülere olan farkındalıklarını artırmak için hazırlanan albümde Adadeniz Ayaz, Afşin Akyol, Ceylan Gaygusuz, Çağlasu Aslan, Ekin Gökçe Küçük, Gamze Işık, Özge Öz Erdoğan, Simge Bozkurt, Şeyda Karadeniz, Yağmur Gündoğar ve Volkan Kaplan solist olarak yer alıyor.

Bilmem Şu Feleğin, Bursa’nın Ufak Tefek Taşları, Harmandan Gel, Burçak Tarlası, Yağmur Yağar, Atam Tutam Men Seni, Tarlaya Ektim Soğan, Tini Mini Hanım, Çayeli ve Horoz Havada olmak üzere albümde toplam 12 halk türküsü seslendiriliyor.

Çocuklar başta olmak üzere çocuk olmuş herkese hitap eden albümün yapımcılığını üstelenen Volkan Kaplan ile gerçekleştirdiğimi keyifli söyleşiyi siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.

Hazırlayan: Damla Yılmaz


  • Çocuklara yönelik bir türkü albümü yapma fikri nasıl ortaya çıktı?

Öncelikle 22 yıldır elimde bağlama olan birisiyim. 15 yıldır aktif olarak müzisyenlik, ses mühendisliği yapıyorum ve bir yandan öğrenciler yetiştiriyorum. Ayrıca son 3 yıldır da yapımcıyım. Geçen bunca zamandan sonra geriye dönüp baktığımda; bugüne kadar çocuklara yönelik olarak halk müziği alanında derli toplu bir çalışma yapılmamış olduğunu gördüm.

Neden kimse böyle bir şey düşünmedi veya düşündü ise de niye yapmadı, inanın ben de bilmiyorum. Hep söyleriz ya; geleceği çocuklara ve gençlere emanet etmeliyiz diye. İşte bu bakış açısından hareket ederek, günümüz çocuklarına baktığımda, türkülere – halk müziğine ve kendi kültürlerine yani kendi köklerine uzak olduklarını gördüm.

Türkülerimizi çocuklara emanet etmek için bu projeyi gerçekleştirdim

Çocuklara müzikal ve kültürel mirasımız olan halk türkülerimizi emanet etmek için bu projeyi gerçekleştirdim. Çocuklara kimi aşılar küçük yaşlarda yapılır ki onları ileride hastalıklardan korusun. Bu proje de esasında çocuklarımız için bir aşılama projesidir. Onları popüler kültürden uzaklaştırıp, kendi köklerine bağlamalıyız ki ileride dallarından kopmuş yapraklar gibi rüzgârda savrulmasınlar.

  • Hazırladığınız albüm çocuklara yönelik olduğu için ayrı bir öneme sahip. Hazırlık aşamasında, bu durumun yarattığı ekstra bir zorluk yaşadınız mı? Eğer yaşadıysanız bu zorluk(lar) nelerdir?

Benim için bir ilk olması açısından ufak tefek zorluklar oldu tabi ki. Özellikle repertuvar seçiminde zorluklar yaşadım diyebilirim. Halk müziğinin içerisinde uzun hava, ağıt, halay, oyun havası gibi birçok müzik formu var. Özellikle küçük yaşta olan çocukları üzeceğini ya da onların anlamayacağını düşündüğüm bazı ‘ağır’ türküleri koyup koymama konusunda tereddüt yaşadım. Albümdeki parçaları belirlerken tercihimi daha çok neşeli olan anonim türkülerden yana kullandım. Bu sebeple hazırlamış olduğum albümde ağır formdaki iki türküyü repertuvardan çıkarttım.

  • Çocuklara yönelik bir albüm çıkarttınız ancak çocukların böylesi bir albüme direkt olarak ulaşması zor. Siz çocuklar dışında kimleri hedefliyorsunuz?

Bu çalışma ile çocuklara türküler dinletmekle yükümlü olan ebeveynlere dikkat çekmek istiyorum. Neden bu bir zorunluluk olmalı? Çünkü okullardaki müfredatlarda böyle bir uygulama yok maalesef. Bu yüzden herhangi bir sınıftaki ya da okuldaki bir çocuğa sorsak “bize bu ülkenin önemli beş aşığının ismi söyleyebilir misin” diye; belki en iyi ihtimalle Âşık Veysel’i söyleyip, ikincisini sayamayacaktır.  Ancak sorsak ki, “filanca dizinin oyuncularının isimleri ya da rolleri nelerdir” diye, başarıyla cevap vereceklerdir maalesef. Bir toplum dili, kültürü, tarihi ve sanatıyla var olur. İşte tam bu yüzden, öğretmenlere, ebeveynlere daha fazla görev düşmektedir. Dolayısıyla çocuklar kadar yetişkinleri de bu projeye yönlendirmeye çalışmaktayım. Ebeveynler, albüm ve çocuklar arasında bir köprü görevi görüyor.

  • Çalışmanızda nasıl destekler aldınız? 

Çalışmam da müzisyen ve solist arkadaşlarımın yanı sıra, küçük yaştaki öğrencilerimden ve grafik tasarıma kadar birçok alan farklı isimlerden yardım aldım. Elbette albümü yayınlama konusunda da destek(ler) aldım. Projede, solistlere, bağlama ailesi ve vurmalı sazlarda Yaşar Erdoğan eşlik ediyor. Grafik tasarımda Ozan Arslan, kayıtlarda ise Bahadır Yıldız emek harcadı. Buradan emeği geçen herkese tekrardan teşekkür ediyorum.   

  • İlerleyen zamanlarda da benzer çalışmalar yapmayı düşünüyor musunuz?

Eğer mümkünse ve kısmet olursa bu projeyi her yıl düzenli bir şekilde gerçekleştirmek istiyorum.  İlerleyen zamanlarda da başka solo projeler ile birlikte “Kına Türküleri, Çeşitli Enstrümantal” albümler gibi konsept projeler yayınlamaya devam edeceğim, edeceğiz.

  • Son olarak neler söylemek istersiniz?

Fırtına Dergi” ekibine bana bu fırsatı verdiği için çok teşekkür ederim. “Fırtına Dergi“nin uzun soluklu olmasını temenni ediyorum ve yayın hayatınızda başarılar diliyorum.

  • Bize vakit ayrıdğınız için biz de teşekkür ederiz. Albümüzü merakla bekliyoruz ve gelecekteki çalışmalarınızın da takipçisi olacağız. İyi çalışmalar dileriz…